ERP HABER – IFS Türkiye, Satış ve Pazarlama Direktörü, Yönetim Kurulu Üyesi Ergin Öztürk : “IFS, şu anda en fazla gündemde olan SOA (Servis Odaklı Mimari) bir yapıya sahip. Uygulama, genel bir paketten ziyade 6 binden fazla küçük parçadan oluşuyor. Dolayısıyla, bu parçacıklardan bir bütün oluşturulabiliyor. İnanılmaz bir esneklik sağlıyor. Bu, esneklik kurulum aşamasında ki adım adım devreye alabiliyorsunuz, hem geliştirme aşamasında, yani bir bütünü modifiye etmek yerine küçük bir legoyu modifiye edebiliyorsunuz. Daha sonraki güncellemelerde de inanılmaz kolaylıklar sağlıyor.”

Kurumsal kaynak planlama(ERP), Proje Yönetimi, CRM, Tedarik Zinciri Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi gibi alanlarda kurumlara profesyonel çözümler sunan IFS Türkiye, geçtiğimiz yıl başlattığı “Akıllı Şirket” organizasyonları ile ciddi bir ilgi sağlıyor. IFS, Satış ve Pazarlama Direktörü, Yönetim Kurulu Üyesi Ergin Öztürk, organizasyonlara katılanların, bakış açılarının değiştiğini, farklı bir enerjiyle işlerine geri döndüklerini belirtiyor.

ERP HABER: Ergin bey, bize IFS Türkiye hakkında kısa bir bilgi verebilir misiniz?

Ergin Öztürk: IFS, İsveç kökenli 1983 yılında kurulmuş uluslararası bir yazılım şirketi. Çözümlerimiz arasında kurumsal kaynak planlama(ERP), Proje Yönetimi, CRM, Tedarik Zinciri Yönetimi, İnsan Kaynakları Yönetimi gibi genellikle endüstriyel işletmelerin ihtiyaç duydukları entegre çözümleri sunuyoruz. En fazla faaliyet gösterdiğimiz alanlar ERP çözümleri.

Dünya genelinde 54 ülkede 80 ofiste faaliyet gösteriyoruz. Uygulamalarımız Türkçe dahil 23 dilde kullanılabiliyor. IFS, global anlamda borsaya kote bir firma. Değişik bölgelerde faaliyetleri var.

Biz, IFS Türkiye ofisi olarak 2004 yılında kurulduk. Bugün, yaklaşık 110 müşteriye hizmet veriyoruz. Genellikle müşterilerimiz, farklı endüstrilerde ağırlıklı üretim şirketleri. Zaten IFS olarak, büyümekte olan üretim şirketlerinde yoğun bir biçimde çalışıyoruz.

ERP HABER: Şirketlerin IFS Türkiye ile çalışmayı seçmelerinin sebebini neye bağlıyorsunuz?

Ergin Öztürk: Genel olarak büyümekte olan bir işletmenin yaşadığı sorunlar var. Bu sorunların başında işletmenin içerisinde belirli departmanlar var. Örneğin; üretim, satış, insan kaynakları gibi. Ve bu departmanlar, kendileri bağımsız bir biçimde çalışıyorlar. Her bir departman kendi ihtiyaç duyduğu çözümü bir şekilde kendisi çözmüş durumda. Bu nedir? Excel’den de, ofis tool’larıyla da diğer yazılmış lokal yazılımlarla bir şekilde işlerini halleder durumdalar.

Ama bu, işletmelerde işlerin entegre bir biçimde zamanında ve hızlı yürümesini, mükerrer olmayan operasyonların ortadan kaldırılmasını engelleyen bir süreç.

IFS olarak yaptığımız iş, bir işletmeye gelip, “Full entegre” dediğimiz, yani her işletmenin satışından sevkiyatına, Ar-ge’sinden planlamasına kadar bütün departmanların, bütün süreçleri entegre bir hale getiriyoruz.

Bu durumda işletmelerin verimliliğini artırıyoruz. Bir işletmede hangi ürün doğru üründür denildiğinde ilk akla gelen aslında şu: bizim sektörümüzde en iyi ürün diye bir kavram yok aslında. Çünkü, her ürünün belli özellikleri bir diğerinden daha iyi olabilir.

Bu şu anlama gelir: sektörde en fazla pazar payına sahip bir işletme belirli ölçekteki işletmeler için uygun olmayabilir. Ya da bu alanda çok yaygın bir ürün teknolojik olarak en eski bir ürün olabilir. Burada işletmelerin en önem vermeleri gereken noktalardan birisi, kendileri için en uygun çözümü seçmeleri. Biraz önce de dediğim gibi her işletme için aynı çözüm modeli uygun değildir. Ben teknik üniversiteliyim. Benim bir hocamın çok güzel bir lafı var: “Yazılımın iyisi kötüsü yoktur. Senin için uygun olan ya da olmayan vardır” der. Bu, gerçekten böyle.

IFS olarak bizim en büyük avantajlarımız, Türkiye’de büyümekte olan KOBİ gibi orta ölçekli, ihracat yapan, hızlı büyüyen ve bu ‘Anadolu Kaplanları’ dediğimiz, ağırlıklı üretim şirketleri için en uygun çözüm olduğumuzu düşünüyoruz.

Bunda, belli parametrelerimiz var. Nedir?

Birincisi, full entegre çözüm sunuyoruz. İşletmelerin temel olarak ihtiyaç duydukları bütün çözümleri IFS olarak veriyoruz. Genel olarak, IFS alan işletme IFS dışında her hangi bir ürünü kullanmaya gerek duymuyor; uçtan uca kullanıyor.

İkincisi, son derece esnek bir çözüm. Açık kaynak kodlu, yani yazılımı kullanırken isterseniz teknik bir ekibiniz varsa bu bizim tarafımızdan eğitiliyor. Ve siz dilerseniz kendiniz de bunun üzerine geliştirme yapabiliyorsunuz.

IFS, şu anda en fazla gündemde olan SOA (Servis Odaklı Mimari) bir yapıya sahip. Uygulama, genel bir paketten ziyade 6 binden fazla küçük parçadan oluşuyor. Dolayısıyla, bu parçacıklardan bir bütün oluşturulabiliyor. İnanılmaz bir esneklik sağlıyor. Bu, esneklik kurulum aşamasında ki adım adım devreye alabiliyorsunuz, hem geliştirme aşamasında, yani bir bütünü modifiye etmek yerine küçük bir legoyu modifiye edebiliyorsunuz. Daha sonraki güncellemelerde de inanılmaz kolaylıklar sağlıyor.

Yani, temelde büyümekte olan işletmelerin en çok ihtiyaç duyduğu o esneklik konusu, zaten IFS’in bir anlamda lider olduğu bir konu. Bunun dışında, özellikle Gartner’ın yaptığı araştırmalarda ERP projelerinde yaşanan en büyük problemlerin başında kullanıcıların sistemi kullanamaması, öğrenememesi, yavaş kullanması, anlayamaması ya da hata yapmasından kaynaklanan, işletmelerin uğradığı zararlar söz konusu.

ERP projeleriyle ilgili pazarda yaygın kanı, yazılımların doğru kullanılamadığı, karmaşık oldukları konusu. Aslında bu, nisbeten doğru bir konu. Çünkü, bu tarz yazılımlar oldukça geniş kapsamlı yazılımlar oldukları için bunların kurulup devreye alınması süreci ister istemez zaman alıyor.

IFS’in, teknolojik manadaki en önemli özelliklerinden bir tanesi, pazar lideri konumunda olması. Son 3-4 yıldır bizim Ar-Ge’mizin önemli bir bölümü bu konuya odaklanmış bir vaziyette. Dünyada en rahat kullanılabilen, en rahat algılanılabilen ürünü üzerinde çalışıyoruz. Bu yeni ürünümüz “Aurora”, ön yüzleri tamamen değiştirilmiş, dot.net teknolojisi üzerine geliştirilmiş bir ürün.

Bilgisayar mühendisleri yerine endüstri tasarımcıları tarafından tasarlanmış. Yani, buradaki mantıkta çok kolay kodlanabilen, inanılmaz kolay anlaşılabilen ve tamamen web ortamına entegre bir sistem çıkartmak. Bu tabii, oldukça başarılı bir ürün. Önümüzdeki 5-6 ay içerisinde Türkiye’de yerelleştirip, Türk kullanıcılarına da sunuyor olacağız.