Türkiye’de toplam cıvata ve bağlantı elemanları üretiminin yüzde 70′ine sahip olan Norm Cıvata, ERP ile üretim süreçlerini geliştirip, iş verimliliklerini arttırdı. “ERP’nin ilk kazandırdığı nokta itibardır” diyen Norm Cıvata Bilgi İşlem Müdürü Levent Bayoğlu, otomotiv ana sanayinin önüne tutarlı bir çözüm ile çıkarak sektördeki yerlerini sağlamlaştırdıklarının altını çiziyor.

İzmir Çiğli Organize Sanayi bölgesinde toplam 110 bin metrekare açık, 65 bin metrekare kapalı alana sahip üç tesiste faaliyetlerini sürdüren Norm Cıvata, Türkiye’de üretim ve satış olarak bağlantı elemanları pazarının önde gelen şirketlerinden biri konumunda. 26 bin tonu cıvata 5 bin tonu somun üretimi olmak üzere toplamda 31 bin ton yıllık üretim yapan şirketin yıllık 50 milyon Euro’luk cirosu bulunuyor. Ayrıca iç toptancı pazarında pazarlama firmaları da bulunan Norm Cıvata, yurtiçi otomotiv ve toptan piyasa ile ihracat olmak üzere toplam üç ana pazarda 350 müşteriye hizmet veriyor. Yurt içinde ve dışında Ford, Tofaş, Renault gibi büyük otomotiv firmaları ile çalışan şirketin hâlihazırda ISO 9001/2000, ISO 16949, ISO 14001 ve Q1 kalite belgeleri bulunuyor. Sektördeki öncü konumunu CANIAS ERP ile yönlendiren Norm Cıvata’nın Bilgi İşlem Müdürü Levent Bayoğlu, ERP projelerindeki kritik başarı faktörlerini değerlendirdi.

ERPHABER: ERP konusunda otomotiv ve yedek parçaları sektörüne ne tür çözümler sunuyorsunuz?

Levent Bayoğlu: ERP konusundaki iş ortağımız IAS firmasıdır. Firmanın CANIAS ERP yazılımını kullanmaktayız. Firmamız 2000 yılından bu yana CANIAS ERP yazılımını kullanmaktadır. Seçim yaparken birçok firma ile temasa geçilmiştir. İdeal bir seçim sürecinde; ilk olarak firmalar kendi iş süreçlerini detaylı bir şekilde analiz etmeliler ve bu süreçlerin ERP yazılımı ile ne kadar uyumlu olduğunu görmelilerdir. Burada dikkat edilecek husus firmanın kendi analizinin çok titizlikle yapılmış olmasıdır. Ancak ne istediğini bilen firmalar istediklerine ulaşabilirler. Yapılan analizden sonra aday ERP’lerin süreçleri karşılaştırılmalıdır. Tabii burada seçilecek olan ERP yazılımının esnekliği ön plana çıkmaktadır. Hiçbir zaman firmanın tüm ihtiyaçları tam olarak karşılanamayabilir. Bu sebeple ERP yazılımı mutlaka esnek olmalı ve sizin ihtiyaçlarınıza karşılık vermelidir. Bunların yanında firmanın desteği, eldeki bütçe de önemli seçim kriterleri arasındadır.

ERP’den önce verilerin toparlanması zordu

ERPHABER: ERP’den önce iş akış süreçlerinizi nasıl yönetiyor ve planlıyordunuz?

Levent Bayoğlu: ERP kullanılmadan önce değişik departmanlar değişik uygulamalar kullanarak sistemi işletmeye çalışıyorlardı. Her bir süreç için ayrı bir uygulama vardı. Her biri kendi başına bir veri adacığı oluşturmuştu. Tabii bilgiye ulaşmak zordu. Ayrıca ulaşılan bilginin doğruluğu ise sorgulamamaktaydı. Raporlama yapmak ise son derece zordu. Birçok değişik uygulamadan verilerin toparlanması ve yine başka bir uygulama ile raporlama yapmak son derece zaman alıcı ve sonucu da kuşku verici bir halde idi.

ERPHABER: ERP’ye geçtikten sonra nasıl bir değişim yaşandı?

Levent Bayoğlu: ERP ye geçtikten sonra süreçlerin tam anlamıyla ERP üzerine alınması zaman almaktadır. Gerek süreç analizlerinde eksiklikler gerekse zaman içinde müşteri ve kullanıcı istekleri süreçlerin ERP üzerinde kısa sürede oturmasına imkân vermemektedir. Süreçler tam anlamıyla oturduktan sonra kullanıcılar açısından süreçlerin yönetimi belli bir standardizasyona ve düzene girmiştir. İşler hızlanmış ve hata olasılığı en aza inmiştir. Ayıca süreçlerin raporlanması ise son derece kolay hale gelmiştir.

ERPHABER: ERP uygulamasına öncelikle hangi departmanınızdan başladınız? Şu an hangi aşamadasınız?

Levent Bayoğlu: ERP uygulamasında ilk olarak satış, muhasebe ve envanter modüllerinden başlandı. Bu modüllerin uygulamaya alınmasının ardından satın alma, üretim, kalite kontrol, bakım, maliyetlendirme, insan kaynakları, gibi diğer uygulamalar devreye alındı. Bunların üstüne veri ambarı ve OLAP uygulamaları eklenerek raporlama yapılması sağlandı.

Yazılım yeniliklere cevap verebilmeli

ERPHABER: Uygulama aşamasında yaşanan sektörel zorluklar nelerdir?

Levent Bayoğlu: Otomotiv yan sanayi sektöründe yaşanan en büyük zorluk ana sanayilerin ihtiyaçlarına zamanında ve uygun olarak cevap verebilme konusudur. Tüm ana sanayiler kendilerini sürekli geliştirmekte, sistemlerini düzenlemekte ve bu gelişmeyi yan sanayilerinden de beklemektedirler. Eğer elinizdeki yazılım ve uygulama modeliniz bu tarz yeniliklere cevap verecek şekilde değil ise sorun yaşamanız kaçınılmazdır. Yaşanılan diğer zorluklar ise üretilen verilerin çokluğu ile ilgilidir. Sektörünüze göre çok fazla veri ile uğraşılması kullanıcıların veri girişleri ile süreçlerin otomatize edilmesini gerektirmekte, bu da uygulama zamanını ve maliyetini arttırmaktadır.

ERPHABER: Sizce ERP’nin markalaşmaya ve kurumsallaşmaya etkisi nedir?

Levent Bayoğlu: ERP’nin şirketimize ilk kazandırdığı nokta itibardır. Özellikle otomotiv yan sanayi olarak ana sanayinin önüne tutarlı bir çözüm ile çıktığımızda bulunduğumuz yeri sağlamlaştırmış olduk. Ana sanayilerin bizden bekledikleri sadece onlara mal satmamız değildir. Onlara uygun malı uygun fiyatla ve istenilen zamanda ve istenilen belgeler ile vermek zorundasınız. İşte bu aşamada ERP’nin önemi ortaya çıkmaktadır. Satış sürecinden başlayarak, satın alma, lojistik, üretim, planlama, finans gibi süreçlerin ERP üzerinden takibi ile birlikte şirket içinde bilgi paylaşımı, bilginin şeffaflığı ve doğruluğu, hataların ve iş yüklerinin azalması gibi faydalar elde edilmeye başlandı. Elbette özellikle iş yükleri başlangıçta artsa da zaman içinde azalmıştır. Tüm operasyonel süreçlerin ERP sistemine aktarılmasının ardından analiz süreçlerinin oluşması sağlanabilmiştir. Düzgün ERP verisi üzerinden analiz yapılması ve uygun bilgiler elde edilerek şirketin tamamen bilgi ile yönetilmesi sürecine başlanmıştır.

Norm Cıvata, 1973 yılında çift vuruşlu bir set makine ile cıvata üretimine başlamıştır. Somun üretimine ise iç piyasanın ihtiyacını karşılamak amacı ile 1977 yılında girmiştir. İlk kuruluşundan bu yana devamlı yapmakta olduğu yeni yatırımları neticesinde, 1976 yılında Bornova’daki eski tesisine, 1994 Mayıs’ında ise şu anda faaliyette olduğu İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yeni ve modern tesisine taşınmıştır. 1973 yılında 300 ton/yıl kapasite ile başlayan yatırım, şu anda cıvata için 25 000 ton/yıl , somun için 8 000 ton/yıl kapasiteye ulaşmış bulunmaktadır.