ERP HABER – Bilişim dünyasında SaaS kısa ismiyle anılan ve bir yazılım tedarikçisinin, ürettiği yazılımı birden çok işletmeye kiralamak suretiyle kullandırmasını ifade eden yazılım tedariği modeli, iş dünyasında ve ekonomide meydana gelen belli değişimler ve trendlerin sonucunda oluşmuş bir pazar aslında. Globalleşmenin hızlanması, internet ve mobil cihaz kullanımının hızla yaygınlaşması, ekonomik sıkıntı ve dar boğazlar, rekabetin boyutunun ve yönünün değişmesi işletmeleri ve yazılım tedarikçilerini, yazılım ihtiyaçlarını farklı yöntemlerle karşılama arayışına götürdü.

Her yeni ürün, hizmet veya iş modeli bir ihtiyacı  karşılamak için ortaya çıkarılır. İhtiyaçlarının farkına varan kişi veya kurumların  çoğalmasıyla da o ürün veya hizmete ait pazar gitgide genişler.

SaaS ’ın Gelişimini Tetikleyen Faktörler

Globalleşme ve internet üzerinde iş  ve işbirliği yapabilme imkanlarının hızla artması rekabet kavramını bambaşka boyutlara taşımış durumda. Artık işletmeler için fırsatlar kadar tehditler de hiç olmadığı kadar yakın. Endüstrilere giriş bariyerleri daha da azaldı. Bu gelişim işletmeler için yeni pazar imkanları yaratıyor. Müşteri sadakati ise gitgide azalıyor.
İnternet üzerinde iş ve işbirliği yoluyla tüm dünya ile iş yapabilme yeteneği kazanmak isteyen işletmeler yazılımcılardan kendilerini dünyaya açacak Web tabanlı yazılımlar talep ediyorlar.  Yazılımcıların ürettiği Web tabanlı iş yazılımları on-premise modeliyle sunulabilmenin yanı sıra SaaS yöntemiyle de işletmelere sunulabiliyor.

İş Yaşamının İhtiyaçlarının Değişmesi Teknolojiyi Yönetmedeki Zorluklar

Mobil teknolojiler, internet kullanımının hızla yaygınlaşması, geniş band network bağlantıları iş dünyasının bilgi teknolojisi altyapısında farklı zorluklarla uğraşmasını gündeme getirdi. İşletmelerin işlerini yönetmek için kullandıkları yazılımlar çeşitlendi. Mobil cihaz uygulamaları, B2B, B2C yazılımları, olmazsa olmaz CRM, HR, ERP yazılımları, Proje yönetim yazılımları, güvenlik ve veri tabanı yazılımları, doküman yönetimi yazılımları, tüm bu yazılımların entegrasyonu için yürütülen projeler,  iş süreçlerini akıcı biçimde gerçekleştirmek için ihtiyaç duyulan Business Prosess Management yani süreç yönetim yazılımları, tüm bu yazılımlardan veri alarak bunları patronlar ve yöneticiler için anlamlı raporlara dönüştüren iş zekası yazılımları, doküman üretim ve yönetim yazılımları, mail serverlar ve dahası… Ve ortaya çıkan koskocaman bir karmaşa.

Tüm bu karmaşayı yönetmek; daha çok emek, daha çok insan, daha çok para demek. Bu alandaki zorlukların artması iş dünyasının kafasında acaba diğer IT hizmetleri gibi yazılım konusunu da outsource edebilir miyim sorusunu daha çok gündeme taşıyor. Bu arayışın sonu ise başlı başına bir yazılım outsourcing hizmeti anlamına gelen SaaS modeline dayanıyor. Yazılımını kendi sunucusunda barındırmak ve yaşatmak yerine kiralayan işletmeler sadece yazılımı değil bu yazılımı barındırmak, güvenliğini sağlamak, verilerini yedeklemek ve 7/24 yaşatmak için gereken her türlü donanım ve teknik iş gücü ihtiyacını da outsource etmiş oluyor aslında.

Hızlı ve Çevik Olma İhtiyacı

Elindeki iletişim ve etkileşim araçlarıyla gitgide daha da güçlenen müşterilerin azalan sadakatleri, yükselen beklentileri işletmelerin iş süreçlerini hızla güne uyarlayarak pro aktif davranma ihtiyacını daha da arttırdı. Oysa uzun implementasyon projeleriyle hayata geçirilen, değişmesi, gelişmesi zor yazılımlar iş dünyasının istediği çevikliği kendilerine sunacak fonksiyonlardan ve özelliklerden tamamen uzak durumda. Yapılan bir endüstri araştırması şu çarpıcı gerçekleri gözler önüne seriyor.  Yazılım projelerinin %31.1′i tamamlanmadan iptal ediliyor, bitirilen projelerin %52.7’si ise beklenenin iki katı sürede veya bütçede tamamlanabiliyor.

Hızla kullanıma alınan, SaaS yazılımları hızlı geri dönüşümleri, parametrik yapıları, kolay kullanım ve öğrenilebilme imkanlarıyla iş dünyasına istedikleri çevikliği verebilme yeteneğine sahip. Bu yüzden gitgide popüleritesini yükseltiyor.

Değişen Ekonomik Şartlar

Özellikle son dönemde yaşanan global ekonomik durgunluk işletmelerin operasyon bütçelerini kısmalarına sebep oldu. İşletmeler artık finansal yatırımlarını tekrar ele alarak, limitli kaynaklarını ‘nasıl daha etkin biçimde paylaştıracakları’ üzerine kafa yoruyorlar. Yazılım lisansları ve implementasyon projeleri için yapılan yüksek yatırımların en aza indirilerek, işletmenin verimli biçimde yönetilebilmesini sağlama arayışı, yazılımı kiralama modeliyle kullanma konusunda işletmelerin ön yargılarını gitgide yıkmalarına yol açıyor.  İlk yatırım maliyeti neredeyse sıfır olan SaaS modelinde yazılımı yaşatma ve destekleme maliyeti de tedarikçiye yüklenmiş oluyor.
Ayrıca SaaS modelinde, tedarikçinin yazılım üzerinde yaptığı her bir geliştirim veya eklentiden müşterinin herhangi bir upgrade ücreti ödemeden faydalanabilmesi de bu modelin en önemli ekonomik avantajları arasında yer alıyor.