Yüzde 100 Türk sermayesi ve kendi geliştirdiği teknolojilerle 1955 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren SKT Yedek Parça ve Makine Sanayi, ağırlıklı olarak otomotiv sektörü için yedek parça üretimi yapıyor. Müşterileri arasında önde gelen otomotiv markaları yer alan ve alanında Türkiye pazarının yüzde 65’ine hakim olan SKT’nin dış satım gerçekleştirdiği 24 ülke arasında ise, Almanya, Irak, İran, Polonya ve Romanya büyük payı alıyor. Kuruluşundan bu yana kalitesi ile fark yaratan SKT, günümüz rekabet koşulları altında verimliliğini ve müşteri memnuniyetini artırmayı ve maliyetlerini düşürmeyi hedefleyerek, tüm süreçlerini IFS altyapısı üzerine aktardı. IFS’i dört ay gibi kısa bir sürede hayata geçiren proje ekibi ve SKT Genel Müdürü Şevket Tüken, 2009 yılı başında hayata geçirilen IFS ile birlikte beklentilerine ulaştıklarını, bu süreçte üretimde verimliliği yüzde 15 artırdıklarını, stok maliyetlerinde ise yüzde 30 ile yüzde 40 dolayında düşüş elde ettiklerini vurguluyor.

“ Eğer kârınızı nasıl yaptığınızın detaylarını bilmiyorsanız, keskin bir bıçak üzerinde yürüyorsunuz demektir. Kâr da zarar da etseniz, bütün detayları bilmek ve süreçlerinizi buna göre sürekli iyileştirmek zorundasınız. IFS’in temel faydası, detaylara hakim olmak, kaynaklarınızı doğru kullanmak ve böylece kuruluşunuzu geleceğe sağlıklı bir biçimde taşımaktır.”
Şevket Tüken
Genel Müdür

“IFS’e geçişle birlikte stok maliyetlerinde çok çarpıcı sonuçlar elde ettik. Hammadde stok maliyetlerinde yüzde 40, ara stoklarda yüzde 50’yi geçen bir iyileşme oldu. Bitmiş üründe ise bu iyileşme yüzde 30 olarak yansıdı.”
Musa Yılmaz
Üretim ve Planlama sorumlusu ve Proje Yöneticisi

“Yazılım ve donanım tarafında en uyumlu seçimleri yapmayı önemsedik. Oracle veritabanı zaten kendini kanıtlamış bir platform sağlıyordu ve IFS’in bu platformla birlikteliği çok uyumlu idi. Donanım tarafında da doğru seçimleri yaparak; sunucu, veritabanı ve IFS üçlüsünün iyi bir birleşimini elde ettik.”
Onur Ağca
Yazılım ve Donanım Sorumlusu

“Biz IFS altyapısıyla, stoğa üretimden siparişe üretim anlayışına geçerek maliyetlerimizi düşürmeyi, ürün kalitemizi daha düşük firelerle sağlamayı başardık. Üretim verimliliğinde yüzde 15, siparişe üretimde yüzde 40 iyileşme elde ettik.”
Zafer Peker
Üretim Müdürü

IFS

SKT Hakkında

1955 yılında Türkiye’de üretilmeyen otobüs, kamyon gibi araçların yenilenmesi için gerekli yedek parçaları, tamamen Türk sermayesi ve teknolojisi ile üretmek üzere Bursa’da kurulan SKT, halen ağırlıklı olarak otomotiv sektörü için kauçuk esaslı sızdırmazlık ve titreşim emici parçalar üretiyor. Alanında yurtiçi pazarının yüzde 64’üne hakim olan kuruluş, dünyada 24 ülkeye de dış satım gerçekleştiriyor. SKT, Bursa Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 20 bin metrekarelik tesislerinde yılda ortalama 23 milyon adet üretim yapıyor.

Faydalar

  • IFS geçişi ile süreçler yeniden düzenlendi, kurumsal disiplin kazandırıldı. Yalın üretim ve Kaizen anlayışı doğrultusunda atılan adımlar da bu geçişte büyük fayda sağladı.
  • IFS’e geçiş sonrasında üretim verimliliği yüzde 15 arttı.
  • Hammadde stok maliyetlerinde yüzde 40, ara stoklarda yüzde 50’yi geçen bir iyileşme oldu. Bitmiş üründe ise bu iyileşme yüzde 30 olarak yansıdı.
  • Ürün, müşteri, süreç bazında detaylı maliyet analizleri yapmak, kesikli proses tipi üretim maliyetleri de dahil olmak üzere bunları anlık olarak takip etmek mümkün hale geldi. IFS öncesinde geçerli olan stok için üretim yapma mantığı, “siparişe üretim” anlayışına dönüştü.
  • Şirketin tüm birimleri arasında tam bir entegrasyon sağlandığı için yönetsel kararları doğrudan etkileyecek değerli veriler elde edilmesi için gerekli ortam yaratıldı.
  • Tüm süreçlerde zamandan tasarruf elde edildi.
  • Çok daha doğru verilerden hareketle bütçe planlaması mümkün oldu.
  • Verimlilik arttığı, maliyetler düşürüldüğü için kârlılık da arttı, kârlılığı ölçmek mümkün hale geldi.
  • Hata payının azalmasıyla birlikte SKT kalitesini daha düşük maliyetlerle elde etmek mümkün hale geldi.
  • IFS’in geliştirilebilir yapısı sayesinde ihtiyaç duyulan yenilikler, raporlar ve özellikler, kısa sürede ve kolayca hayata geçirilir oldu.

IFS Modülleri
IFS Satış Yönetimi
IFS Satınalma Yönetimi
IFS Üretim Yönetimi (Ana Çizelgeleme “MS” dahil)
IFS Planlama
IFS İnsan Kaynakları Yönetimi
IFS Maliyet Yönetimi
IFS Finans&Muhasebe
IFS Kalite Yönetimi
IFS Bakım Yönetimi
IFS Doküman Yönetimi
IFS Talep Planlama
IFS Web Portal ve B2E
IFS Kısıt Bazlı Çizelgeleme (CBS)
IFS Atölye Raporlama
IFS PDM Mühendislik Yönetimi
IFS B2B

Bugün, ürettiği sızdırmazlık ve titreşim emici yedek parça ürünleri otomotiv ve beyaz eşya sektöründe kullanılan SKT, Bursa Organize Sanayii Bölgesi’nde yer alan, 51 milyon adet/yıl kapasiteli 20 bin metrekarelik tesislerinde, yılda ortalama 23 milyon adet üretim gerçekleştiriyor. Egzoz Kutusu Süspansiyon Parçaları, Kauçuk Kaplamalı Metal Parçalar, Sızdırmazlık Contası ve Conta Takımları, Süspansiyon Elementleri üretirken, saç işleme faaliyetleriyle de öne çıkan SKT, alanında Türkiye pazarının yüzde 65’ine hakim bulunuyor. SKT’nin dış satım gerçekleştirdiği 24 ülke arasında, Almanya, Irak, İran, Polonya ve Romanya büyük payı alıyor.
Hem ana firmalar, hem de ana firmaların yedek parçalarını yöneten organizasyonlar için üretim gerçekleştiren SKT’nin, aynı zamanda 19 adet bayiden oluşan bir satış ağı var. SKT Genel Müdürü Şevket Tüken, müşteri tarafında sipariş tahminlerinin önceden alınabildiğini, kısa süreli olan kesin siparişlerde çok fazla dalgalanma yaşanmadığını belirtiyor. Ancak, bayi ağı söz konusu olduğunda hızla yanıt verilmesi gereken acil ihtiyaçlar söz konusu olabiliyor. Şevket Tüken, içinde bulunulan rekabet ortamında, faaliyetlerini verimli ve kârlı sürdürebilmek için, minimum stok seviyesinde ve zamanında üretim yapmalarının hayati önem taşıdığını vurguluyor.

ERP’ye geçiş kararı

SKT, kurumsal kaynak planlama ihtiyaçlarını IFS’den önce kendi bünyesinde geliştirdiği yazılım çözümleriyle karşılamaktaydı. MRP ve muhasebenin ayrı ayrı çalıştığı ve her gün geliştirilen bir sistem söz konusuydu. Bu sistemi 1992 yılından bu yana geliştiren Bilgi Teknolojileri Müdürü Önder Mustafa Kurtoğlu, zamanında ihtiyaçları karşılayan bu yapının, artık yenilenmesi gerektiğini ve bu süreçte kurumsal bir paket arayışına geçilmesine karar verildiğini belirtiyor.

Karar aşamasında projenin sponsorluğunu yürüten ve SKT bünyesine 2008 yılında katılan Genel Müdür Şevket Tüken, ERP’ye geçişe yönelik önemli deneyimleri de beraberinde getirmiş. Yaygın kullanılan belli başlı uluslararası ERP paketlerinin geçiş projelerini yöneten Tüken, kuruluşa katıldığı 2008 Nisan ayından itibaren daha önce alınan geçiş kararını uygulamaya başlamış: “1992’de, 1998’de ve 2007’de farklı kuruluşlarda önde gelen ERP çözümleriyle yürütülen projeler içerisinde uygulayıcı olarak yer aldım. Bu deneyimin SKT’ye ‘hız’ olarak yansıması çok önemliydi. Üst yöneticilerimizin büyük desteği ve inancını arkamıza alarak, büyük bir hızla ERP projesini dört ay gibi kısa bir sürede hayata geçirdik.”

Bu deneyim, çıkabilecek sorunları önceden görmek, doğru seçimleri yapmak, problemleri minimize etmek bakımından SKT’ye önemli bir avantaj sağladı.

Tüken, hangi çözümün hayata geçirileceği konusunda, şu an pazardaki yaygın tüm teknoloji ürecileriyle görüştüklerini, Temmuz 2008’de IFS’de karar kılarak, Eylül ayında projeye start verdiklerini belirtiyor.

Neden IFS?

IFS’in açık kaynaklı olması SKT proje ekibinin seçimindeki en önemli kriterler arasında yer aldı. Ayrıca, IFS’in ‘bakım ve onarım’ temeli ve otomotivde yaygın kullanılıyor olması kararda etkili oldu. Kullanılan veritabanı, nasıl bir büyüklük kapladığı, kuruluşa uygun düzeltmelerin kolayca yapılmasını sağlayan programlama dili ve kurumsal yapı da değerlendirildi. IFS, arkasındaki güvenilir firma, uzman danışmanlık hizmetleri, otomotiv sektöründeki deneyimi, dünyada ve Türkiye’deki başarı hikayeleri ve teknolojik özellikleri nedeniyle seçildi.

Uçtan uca entegrasyon

ERP geçişleri öncesinde bütünün ayrıntılarıyla düşünülerek, en doğru yapıyı entegre bir biçimde kurabilmenin önemine değinen Tüken, tüm süreçlerin tanımlanması, modellenmesi sürecine zaman ayırdıklarını belirtiyor. Geçişi hızla tamamlayabilmek için radikal kararlar almaktan çekinmediklerini de söyleyen Tüken, bu doğrultuda orijinal programın yüzde 100’üne yakın kısmını korumayı hedeflediklerini hatırlatıyor.

Eylül 2008’de başlayan ve 1 Ocak 2009’da temel süreçler olarak canlıya geçirilen projenin modelleme dönemi 1.5 ay sürdü ve işe önce muhasebe, satın alma, satış, kalite, bakım, insan kaynakları temel modülleri ile başlandı. IFS’in kendi içindeki yapıya uygun olarak, ürün ağaçları sıfırdan hazırlandı, eski sistemden bazı başlangıç bilgileri aktarıldı.

“Proje Ekibi ERP anlayışının kuruma kazandırılmasında önemli rol oynadı”

Üretim ve Planlama sorumlusu ve Proje Yöneticisi Musa Yılmaz, herkes için ERP çalışmasının yeni bir kavram olduğunu belirtiyor ve ekliyor; “Öncelikle hızla ERP mantığına uyum sağlayıp benimsemek üzere bir çalışma gerçekleştirdik. Hem proje ekibi olarak bizim, hem de çalışanlarımızın ilk defa deneyimledikleri bir projeydi. ERP’nin sağlayacağı faydalara önce bizler inandıktan sonra tüm çalışanlara bu mantığı yansıtmayı hedefledik.”

“Doğru donanımın alt yapısı hayata geçirildi”

Projenin Yazılım ve Donanım Sorumlusu Onur Ağca, geçiş sürecinde IFS çözümü için de son derece uygun, yeni bir donanım altyapısı seçtiklerini söylüyor ve ekliyor: “Yazılım ve donanım tarafında en uyumlu seçimleri yapmayı önemsedik. Oracle veritabanı zaten kendini kanıtlamış bir platform sağlıyordu ve IFS’in bu platformla birlikteliği çok uyumlu idi. Donanım tarafında da doğru seçimleri yaparak; sunucu, veritabanı ve IFS üçlüsünün iyi bir birleşimini elde ettik.”

“Test ve eğitimler eş zamanlı yürütüldü”

Modellemeler gerçekleştikten ve gerekli donanım alt yapısı kurulduktan sonra, veritabanı ayarı yapıldı ve IFS modülleri yüklenerek, test ortamı açıldı. Gerekli veriler girildi ve test sürecinde anahtar kullanıcıların eğitimleri de yürütüldü. Projenin hızlı tamamlanması için tercih edilen bu yöntem, IFS’in 1 Ocak’ta hayata geçirilmesini sağladı ve ardından iyileştirmeler başladı.
“Stok maliyetlerinde düşüş ve üretimde verimlilik artışı elde edildi”

IFS’in hayata geçirilmesiyle birlikte, üretim verimliliği yüzde 15 artarken, siparişe yönelik üretimde yüzde 40 iyileşme yaşandı ve daha sağlıklı bir stok yönetimi mümkün hale geldi. Stok seviyelerindeki düşüş açıkça görüldü. Hammadde stok maliyetlerinde yüzde 40, ara stoklarda yüzde 50’yi geçen bir iyileşme oldu. Bitmiş üründe ise bu iyileşme yüzde 30 olarak yansıdı. Yalın üretim ve Kaizen çalışmalarıyla birlikte yeniden düzenlenen satın alma politikaları ile IFS’in üretim modülü eşleştirilebildiği için etkili bir iyileştirme elde edildi.

“Yüksek kalite, daha düşük maliyetlerle elde edilmeye başlandı”

Kalite, SKT’yi rakipleri arasında farklı kılan en önemli özellikleri arasında yer alıyor. Bu konuda yürütülen çalışmalarla birlikte üretim alanında gelinen nokta, IFS ile birleştiğinde çok önemli artılar elde edilmesini sağladı. Üretim kalitesi artarken, fireler azaldığı, daha hızlı üretim gerçekleştirilebildiği için maliyetler düştü. Zaman ve enerji kullanımı optimize edildi.

“Detaylı maliyet ve karlılık takibi yapılabiliyor”

Eski sistemle yapılamayan ayrıntılı maliyet takibi, IFS ile birlikte anlık izlenebilir hale geldi. Şevket Tüken, bu noktada en önemli şeyin zaman olduğunu vurguluyor: “Zamanın maliyetini bilir ve zamanı minimize edebilirseniz maliyeti de düşürebilirsiniz. Böylece kapasiteyi en verimli şekilde kullanırsınız. Verimliliği sürekli kılmak için de sürekli iyileştirme yapmak durumundasınız. Biz, IFS ile zamanı daha iyi kontrol etmeye başladık ve dolayısıyla verimlilikte süreklilik sağlamak için gerekli ortama kavuştuk. Her sürecin bir zamanı var ve bu zamanların tutmadığı durumun nedenlerini görebiliyorsunuz. Kayıplarınızı ortaya çıkarıp, iyileştirmeye gidebiliyorsunuz. Ayrıca tanımlanan süreç ile uygulama paralel gidiyor mu takip edebiliyorsunuz. Artık daha iyi rekabet edebileceğimiz bir altyapıya kavuştuk.”

“2010 yılında da dönüşüm devam edecek”

Web portal ve B2E modüllerini hayata geçiren SKT; mühendislik modülünü, B2B’yi, e-ticareti ve kokpit yönetimini 2010 yılında hayata geçirmeyi hedefliyor. Şevket Tüken, yakında bayilerin web üzerinden sipariş verebileceklerini vurguluyor. Kuruluş bu süreçte, iş zekası tarafında da atılımlara hazırlanıyor. Firmanın bütünü içerisinde kişilerin performansını ve dolayısıyla firmanın performansını yakalayabilmek için de score card uygulamalarının hayata geçirilmesi hedefleniyor.

“Kullanıcılar, IFS’i ihtiyaçları doğrultusunda kullanabiliyor”

Projenin Yazılım ve Donanım Sorumlusu Onur Ağca, IFS’in getirmiş olduğu avantajların kullanıcı tarafında da yaşandığına dikkat çekiyor: “Eski program, kullanıcılardan gelen istekler doğrultusunda sürekli büyüyor ve genişletiliyordu. Oysa ki IFS bünyesinde mevcut kullanıcıların ihtiyaç duyabilecekleri her şey bulunuyor ve kendileri sorgulayarak çözüm üretebilir durumdalar. Kullanıcılar kendi raporlarını IFS uzmanlarına ihtiyaç duymadan başarılı bir şekilde alabiliyorlar. Bu avantaj, bilgi teknolojilerinin işini de kolaylaştırıyor. Müdahale etmemiz gereken durumlarda da, IFS’in üç katmanlı, açık kaynaklı, esnek yapısı, bize çok yardımcı oluyor.”